Sevgili okuyucularım geçenlerde sosyal medyadaki hikâyemde şunu paylaşmıştım: İnsanlar istediği kadar taklit edebilirler ama asla o insanla aynı ışığa, auraya ve enerjiye sahip olamazlar. Taklit etmek, kendi olmaktan çıkıp başkasının kimliği ile dolaşmaktır. Özellikle sosyal çevremizde, sosyal medyada ve günlük yaşantıda insanların birbirlerini taklit ettiğini görürüz. Kıyafetler, yaşam tarzları, yazılar, paylaşımlar, konuşmalar, gülüşler hatta fotoğraf […]
Sevgili okuyucularım birkaç kaynak edindiğim bilgilerle ilk bölümünü paylaşıyorum. “Ruhsal uyanış, genellikle ilahi olanla derin bir bağlantı, yaşamın doğasına dair derin bir anlayış veya içsel büyüme ve dönüşüm hissi olarak tanımlanan derin bir deneyimdir. Huzur ve birlik duygusu getirebilir ve kişinin amacının ve yaşamın anlamının daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir. Ruhsal uyanış aynı zamanda bir […]
Sevgili okuyucularım, ruhsal gelişim veya ruhsal bakımdan gelişmiş olmak, deyince ne anlıyoruz? Ruhsal gelişim hakkında insanlar çok farklı tanımlar yapabilir. Gelişim, aslında büyüme ve evrimleşmedir. Her birey dünyaya gelirken belli bir kimlikle ve potansiyelle doğar. Bu kimlik ve potansiyel, aile ve çevreden öğrenilenlerle yavaş yavaş şekillenir ve birey kendi içindeki yetenekleri açığa çıkarmaya başlar. O […]
Sevgili okuyucularım, çoğumuzun bildiği gibi karma, zihinsel ve fiziksel eylemlerin sonuçlarıdır ve bu sonuçlar kimi zaman hemen kimi zaman da ileride mutlaka bize döner. Tabii bazıları karmanın varlığını kabullenmek istemediği için “Herkes kendi kaderini yaşıyor,” diyebilir. Ama işte bazen de ektiğimiz karma, kader oluyor. Bazı yazılarımda karma konusunu anlatmıştım. Bu yazımda ise bazı insanların önemsemediği […]
Sevgili okuyucularım, bu ayki kitap paylaşımım ismi Böyle Buyurdu Zerdüşt Bu kitabın yazarı olan; Friedrich Nietzsche Friedrich Nietzsche tarafından kaleme alınan, yazarın tüm hayat birikimi ve düşüncelerini aktardığı eseri olan ‘Böyle Buyurdu Zerdüşt’ ilk olarak 1883 yılında yayımlandı. Eseri belli bir kategoride tanımlamak zor olsa da genel olarak felsefik bir çalıma olarak görülmektedir. Nietzsche kendisi […]
Tüm bolluk ve bereketin kaynağı dışınızda değildir. Kim olduğunuzun bir parçasıdır. Yine de dışarıdaki o bolluğu ve bereketi fark edip tanımak gerekir. Etrafınıza baktığınızda hayatın bolluğunu görmüş olacaksınız. Güneşin teninizi ısıtması, etrafınızda açan çiçekler, sulu ve lezzetli bir meyve yemeniz, gökyüzünden yağan yağmurların barajların dolması, kar yağması ve onun getirdiği bolluğu fark etmek. Evinizin musluğundan […]
Sevgili okuyucularım, bu ayki bilge hikâyemiz ile beraberiz. “Bir zamanlar, Uzak Doğu’da, artık yaşlandığını ve yerine geçecek birini seçmesi gerektiğini düşünen bir imparator varmış. Yardımcılarından ya da çocuklarından birini seçmek yerine; kendi yerine geçecek kişiyi değişik bir yolla seçmeye karar vermiş. Bir gün, ülkesindeki tüm gençleri çağırmış ve: “Artık tahttan inip yeni bir imparator seçme […]
Sevgili okuyucularım, 6 Ekim 2023 tarihinde “Neye Göre Arkadaşlık?-2” başlıklı yazımda, insanların en çok aradığı duygunun vefa olduğunu ve bu konuda daha sonra yazacağımı belirtmiştim. Vefa duygusu, insanlar arasındaki iletişimi kendiliğinden sevgiye götürür. Zaten Türkçe Sözlük de vefayı tam olarak böyle tanımlar: “Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı.” Diğer deyişle vefa ve sevgi ayrılmaz ikilidir ve […]
Sevgili okuyucularım, insanı insan yapan birçok değer vardır. Bunların en başında da güven gelir. Çünkü dünyanın neresinde olursa olsun, insan güvende hissetmek ister. Karşılıklı iletişimin, ilişkilerin temelini oluşturan da güvenmek ve güven vermektir. Karşılıklı güven olmayan ilişkilerde bir noktadan sonra kopmalar başlıyor; ben bunlara çok şahit oldum. Güveni yaratan temel dayanak ise dürüstlüktür. Bir insanda […]
Dünya üzerinde pek çok insan kendi içsel barışını sağlamadan dışsal barışı sağlamaya çalışıyor. Bazı insanlar içsel barışın ne olduğu bilmeden dış dünyasının güzel olmasını ve bununla mutlu olmayı istiyor. Yeryüzündeki herkesin tek isteği mutlu ve huzurlu bir yaşam. Bu çok doğal bir istek ama bunun için kimse içine dönüp bakmıyor, kendi barışını sağlayıp sağlamadığını sorgulamıyor. […]